MERSİN   FORUM  ÇÖZÜM   KLİNİK    PSİKOTERAPİ MERKEZİ


                                                  
HASTALIKLAR
Çift ve Aile Terapisi

EVLİLİK PROBLEMLERİ

Genellikle evliliklerde bazı sıkıntılar, tartışmalar yaşanabilir. Özellikle evliliğin ilk dönemlerinde eşlerin birbirlerini tanıması ve uyum sağlanması için zamana ihtiyaç duyulabilir veya bu süreçte sorunlar yaşanabilir.

Aile yaşamının yıpranmasını ve mutluluğun devamı için dikkat edilmesi gereken nokta; bu sıkıntıları probleme dönüştürmeden aşmaktır.

Evlilikte problem yaratan sorunlardan bazıları, kültür farklılıkları, aldatma, cinsel sorunlar, güvenle ilgili sorunlar, kıskançlık, iletişim problemleri vs.

ÇİFT İLİŞKİLERİ

İlişkilerinde yaşanan sorunlarla baş edemeyen ve daha sağlıklı etkileşim içinde bulunmak isteyen çiftler, evlenmek üzere olan çiftler ve evli çiftler çift terapisine başvurabilirler. Çift terapilerinde odak noktası çiftin kendisidir. Çiftlerin yaşadığı en sık rastlanan sorun iletişim, kıskançlık ve cinsellik konularındadır. Genellikle iletişimi sağlıklı olarak kurabilen çiftler diğer sorunlarına da daha ılımlı yaklaşabilmektedir.

Çift terapilerinde pek çok farklı yöntem kullanılabilir. Önemli olan çiftler arasındaki öncelikli sorunu belirlemek, sonrasında çiftin sorunlara nasıl yaklaşması ve ele alması gerektiğinin farkına vardırılmasıdır.

CİNSEL SORUNLAR

Evliliklerin mutlu olarak devam etmesi için olması gerekenlerden biri de sağlıklı cinsel ilişkidir. Hem kadın hem erkek cinsel sorunlar yaşayabilir. Yaşanan sorunların çoğu fiziksel değil psikolojiktir ve tedavi edilebilir.

Sebepleri bireye göre farklılıklar gösterse de genellikle cinsellikle ilgili yanlış bilgilenmeler, kötü tecrübeler, erken yaşlarda yaşanmış olan tacizler cinsel problemlere neden olabilmektedir.

Çiftlerde en sık karşılaşılan sorunlar; cinsel isteksizlik, cinsel tiksinti, orgazm olamama, kadınlarda vajinusmus, erkeklerde sertleşememe, erken boşalma sayılabilir.

Cinsellikte yaşanan sorunlar eğer fiziksel bir rahatsızlığa bağlı değilse psikoterapiyle başarılı sonuçlar alınmaktadır.

EBEVEYNLİK BECERİLERİ



Çocuk sahibi olmak bazı çiftler için zorlanılan bir dönem olabilir. Çocukların fiziksel, bilişsel, sosyal, duygusal ve dil gelişimi üzerinde ebeveynin rolü oldukça yüksektir. Tabidir ki anne babanın ruhsal açıdan sağlıklı olması, çocuk yetiştirme yöntemleri konusunda bilgili olması çocukların sağlıklı gelişimi üzerinde etkilidir. Çocukların ve ergenlerin yaşadıkları sorunlar aile içinde de her bireyi ilgilendirir. Anne baba başkalarını, kendilerini veya birbirlerini suçlayabilir, sorunla ilgili tartışmalar yapabilir, bu durum da çocukların üzerinde olumsuz etki yapar, dolayısıyla aile içindeki bireyler bir çıkmaza girebilir.

 Aile danışmalığı ile ebeveynlik becerileri öğrenilebilir ve geliştirilebilir.




Evli çiftler arasında yaşanan en büyük sıkıntılardan biri de çocukların yaşadıkları sorunlardan kaynaklanmaktadır. Çocuk odaklı aile terapisinde bireyler teker teker seansa alınabildiği gibi tüm aile bireylerinin katıldığı grup seansları yapılabilir. Ebeveynler çocuk ve ergenin gelişim özellikleri konusunda bilgilendirilir. Aile içi dinamikler değerlendirilir, iletişim sorunları giderilir. Bu çalışmalar sırasında odak noktası çocuktur. Çocuk veya ergenin yaşadığı okul başarısızlığı, gelişim sorunları, depresyon, iletişim ve akran sorunları, davranım bozuklukları, madde kullanımı ve daha birçok problem aile üyelerini etkilemektedir.


BOŞANMA TERAPİSİ

Son yıllarda dünyada ve ülkemizde boşanma oranlarında büyük bir artış olmuştur. Boşanmalarda kültür farklılığı, aldatma, güven sorunları ve kıskançlık gibi pek çok sebep sayılabilir. Yapılan araştırmalar sosyo-ekonomik yönden gelişmenin de boşanma konusunda etkili olduğunu göstermektedir.

Gerek boşanma sürecinde, gerekse boşanma sonrasında hem eşler, hem de çocuklar olumsuz yönde etkilenmektedir. Eşlerin her biri boşanma sonrasında sıkıntılı bir dönem yaşamakta yaşamına nasıl yön vereceği konusunda endişe hissetmektedir.

Bu sürecin minimum zararla atlatılmasında aile ve çift terapisi oldukça etkilidir.

KAYIP, YAS, TRAVMALAR

İnsanların en çok etkilendikleri konulardan biri sevilen birinin ölümü ardından yaşanan hüzün, üzüntü ve buna bağlı olarak ölüm korkusudur.

Travmalarda kişiler yaşanılan olumsuz bir olayı bedeninin bütünlüğüne, kendi yaşamına, sevdiklerine tehdit olarak algılamaktadır. Bireyin inanç sistemine karşı tehdit olarak hissettiği durumlarda da travmadan söz edilebilir. Bir çocuk için anne babasının boşanması, ağır bir ameliyat, trafik kazası geçirmek, sevilen ve yakın birinin kaybı, şiddete ve tacize uğramak veya doğal afetler yaşamak travma sebebi olabilir.

Geçirilen travmalardan sonra hissedilen üzüntü, korku, kendini suçlama duyguları zamanla yerini kabule bırakır.

Bazen bireyler travma sonrasını atlatmakta zorlanır bir yerde takılıp kalabilirler. Bu durumlarda aile içindeki diğer üyeler de etkilenmiş olacağından aile danışmanlığı bu sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılmasını sağlamak üzere çalışmalar yapar.


Aile evlilik veya kan bağı yoluyla aralarında akrabalık ilişkisi bulunan ve çoğunlukla aynı evde yaşayan bireylerden oluşan en küçük toplumsal yapıdır. Aile içinde bireylerin psikolojik, sosyal, cinsel ve ekonomik ihtiyaçları karşılanır. Aile üyelerinden birinin, aynı ailedeki diğer kişi veya kişilerin yaşamına ciddi boyutta zarar vererek zaman zaman şiddet dolu eylemlerde bulunmasına istismar denir. İstismar beş ana başlık altında toplanmaktadır.

1. Fiziksel istismar: Dövme, tokatlama, tekmeleme, itip kakma, sarsma gibi eylemlerin yer aldığı istismar türü

2. Cinsel istismar: Cinsel haz amacı güdülerek yapılan istismar

3. Duygusal istismar: Sevgi göstermeme, devamlı eleştirme, kıskançlık, aşağılama, reddetme gibi eylemlerin yer aldığı istismar türü

4. İhmal: Barınma, eğitim, güvenlik, sağlık gibi aile bireylerinin sosyal ve maddi ihtiyaçlarını gidermeme, bunları sağlamada ihmal göstermektir.

5. Ekonomik istismar: Çocukların çalıştırılması, bireyin parasını yönetmek, şahsa ait paraya veya kazanç sağlanmasına izin vermemek şeklinde görülmektedir.

 

AİLE İÇİ İSTİSMAR, İHMAL VE ŞİDDET

Aile içi istismarı etkileyen faktörler arasında; alkol ve madde bağımlılığı, psikiyatrik bozukluklar,  evlilik içi tatminin düşük olması, istismarı uygulayan kişilerin geçmişinde istismar öyküsü, evlilikten istenen tatminin elde edilememesi, kültürel farklılıklar, ekonomik stres, işsizlik sayılabilir.

Aile içi istismara maruz kalmış kişilerde genelde; ailenin en küçüğü ya da en büyüğü olma, her şeyin suçlusu görülme eğiliminde olma, zihinsel ya da bedensel özürlü olma gibi özellikler görülmektedir.

İstismarın tekrarlandığı, bireylere bakıldığında ise;  temelde 3 ana grubu görmekteyiz. Bunlar kadınlar, çocuklar ve yaşlılardır.

Aile terapisi hem istismar eden, hem istismara uğrayan aile üyeleriyle bireysel, hem de grup çalışmaları yapılmaktadır.


ÜVEY EBEVEYN

Boşanmalar veya eşlerden birinin kaybı nedeniyle evliliklerin bitiminden bir müddet sonra bireylerin çoğu yeni yaşamına alışmakta ve tekrar evlenmektedir. Tekrarlanan evliliklerin sürmesinde üvey anne/baba olmayı başarmak, çocuklarla sağlıklı ilişki kurmak en önemli faktör olarak görülmektedir. Ne var ki toplum tarafından, görülen hoş olmayan örnekler nedeniyle üvey ebeveyne olumsuz anlam yüklenmektedir ve bu olumsuzluk üvey anne / babanın psikolojisini de olumsuz etkilemektedir. Halbuki son derece iyi niyetle üvey çocuklarını kendi çocuklarından ayırmayan, sevecen yaklaşan pek çok örnek de vardır. Bu negatif anlamı değiştirmek amacında olan üvey ebeveynler, çocuklarla olan ilişkilerinde disiplin oluşturma, sınır koyma gibi pek çok konuda kararsızlık yaşayabilmekte, yanlış kararlar verebilmektedirler.  Böylece yeni ebeveynler, çocuklar tarafından reddedilebilmekte, hayal kırıklığı yaşayabilmekte veya istenen iletişimin kurulamaması gibi sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

     Çocukların yaşayabileceği sıkıntılar zihinsel kapasitelerine, cinsiyetlerine, yaşlarına, kişilik yapılarına göre değişiklikler göstermekle birlikte üvey ebeveynin varlığı yaşamında karışıklık yaratmaktadır. Yeni bir eve, yeni bir çevreye, yeni bir okula, yeni arkadaş ve akrabalara uyum sağlamak onun için zorlu bir süreç olabilir. Üstelik bir de çocuktan ev içindeki yeni düzen ve kurallara uyum sağlamasını ve kendisini sevmesini, saymasını bekleyen yeni bir yetişkin vardır. Eğer üvey anne veya babanın da çocukları varsa durum daha da karışacaktır. 

Çocuklar içinde bulundukları durumda genellikle kendilerinden istenen şeylere itiraz ederek ya da yapmayarak, öfkeli davranışlar sergileyerek, kardeşleriyle ya da arkadaşlarıyla kavga ederek, okul derslerine gereken önemi vermeyerek gösterirler. Ayrıca depresyon, çeşitli korkular gelişmesi, içe kapanma da görülen belirtiler arasındadır.

       Aile danışmanlığı bireysel veya grup terapilerinde ebeveynlerin ve çocukların sorunları teker teker ele alınarak süreç değerlendirilir ve ortak çözümler üretilmeye çalışılır.

EVLAT EDİNME



Aile dendiği zaman anne baba ve çocuklardan oluşan en küçük topluluk anlaşılır. Çeşitli sağlık sorunları nedeniyle çocuk sahibi olamayan evli çiftler evlat edinmeye karar vermektedir. Uzun işlemlerin ardından, aileye katılan çocuk, aileyi bütünlemekte,  ebeveynin çocuk sevgisini yaşamasını sağlamakla birlikte pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Örneğin; evlat edinen anne babalar çocuğa bilgisizlikleri nedeniyle acemice, telaşlı tutarsız, kaba, cezalandırıcı davranışlar sergileyebilir, tahammülsüz olabilirler. Yine evlat edinilen çocuğun yaşı da ebeveyn tutumunda etkili olmaktadır. Çocuk belli bir yaşa geldikten sonra evlat edinilirse, çocuğun daha önceki yaşantısından kaynaklanan davranış sorunlarıyla uğraşmaya, baş etmeye çalışan ebeveyn ile çocuk arasında istene ilişki kurulamayabilir hatta direnç oluşabilir.

     Çocuk açısından da kaç yaşında olursa olsun yeni ailesine alışma döneminde olgunlaşma neredeyse her çocuk zorlanabilir, benimsemeyebilir, hatta direnç gösterebilir. Hem çocuk gittiği aileyi benimsemekte zorluk çekebilir, hatta direnç gösterebilir, hem de yeni ebeveyn çocuğu benimsemekte zorlanabilir, bu konuda anne ve babanın yaklaşımları farklılık gösterebilir. Anne baba arasında tartışmalar ve suçlamalar ortaya çıkabilir.

      Çocuklarını evlatlık veren aileler için de sonradan ortaya çıkan pişmanlıklar, çocuklarının geleceğine ilişkin endişeler, toplumsal baskılar gibi zorlu bir süreç söz konusudur.

     En çok merak edilen konu da evlatlık olduğunun söylenme konusudur.

     Aile danışmanlığı evlatlık alma, verme aşamasında ve sonraki süreçte yaşanabilecek olası sorunlara çözüm üretme konusunda etkili olmaktadır.

 

  
1586 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam27
Toplam Ziyaret316047
KİŞİSEL GELİŞİM-MAKALELER