MERSİN   FORUM  ÇÖZÜM   KLİNİK    PSİKOTERAPİ MERKEZİ


                                                  
HASTALIKLAR

Eğitim Koçluğu

Eğitim Koçluğu

Performans geliştirme,

 Kişinin sahip olduğu bir beceriyi, kendi kapasitesi çerçevesi içinde, en iyi şekilde sergileyebilmesi demektir. Kişinin, kendi zihinsel ve duygusal becerilerini kontrol etmesi, performansını geliştirdiği gibi, kişinin özgüveni için de sağlam bir temel oluşturur. Performans, yaşamın çok değişik alanlarında ortaya çıkar. Spor, OKS, ÖSS, sahne sanatları, iş ortamı, en çok performans beklenen alanlardır. Yeterli yapısal donanıma sahip olmamak, kendi performansını başkalarıyla karşılaştırmak, olumsuza odaklanmak, hedef koyamamak, kaygı, çevrenin gerçekdışı beklentileri kişinin performansını olumsuz yönde etkileyebilir. Kişinin, performansını kendi sınırları içinde en yüksek düzeye çıkarabilmek için profesyonel destek alması gerekebilir.

Verimli Ders Çalışma

Altı yaşında başlayan okul yaşamı, uzun yıllar boyunca devam ediyor ve çocuğun da belli sorumluluklar almasını öngörüyor. Bu sorumlulukların başında da, çocuğun ödevlerini yapması, derslere ve sınavlara hazırlanması geliyor. Ancak, okul çağındaki çocuklar ve gençlerle zaman geçiren herkesin bildiği gibi, bu sorumluluklar çocukların ve gençlerin pek de keyif alarak yerine getirdikleri sorumluluklar değil. Ödevler de, diğer hazırlıklar da genellikle son dakikaya kalıyor, bu nedenle de en kestirme yollarla üstesinden gelinmeye çalışılıyor. Bu anlık çözümler ise, ancak ertesi günü bir ölçüde kurtarıyor, ancak, sağlam bir altyapı sağlamıyor. Günlük çözümler, uzun vadede bir soruna dönüşmüş olarak öğrencilerin karşısına çıkıyor.

“Verimli Ders Çalışma” denince, öğrencinin belli bir dersin içeriğini tam olarak öğrenebilmesi için izlemesi gereken yollar anlaşılmaktadır. Önemli bir nokta da, bu yolların her öğrenci için aynı olmadığıdır. Herkesin öğrenme sırasında kullandığı ve güçlü olduğu alanları değişiktir. Kimi insan dinleyerek, kimisi görerek, kimi dokunarak daha iyi öğrenir. Bir öğrencinin verilen bir zaman içinde, öğrenmesi gereken konuları kalıcı olarak öğrenmesi için, hem zamanını iyi kullanması hem de bu zaman içinde, güçlü ve zayıf olduğu öğrenme kanallarının farkında olarak, en verimli yolları keşfetmiş olarak çalışabilmesi önemlidir.

Psikomer eğitim koçu, bir öğrenci ile onun için en uygun olan “Verimli Ders Çalışma Yollarını” saptamadan önce, bazı değerlendirmeler yapılmakta, daha sonra da çalışma planı ve çalışma yöntemleri öğrenci ile birlikte oluşturulmakta ve bu programın nasıl işlediği çeşitli aralıklarla denetlenmektedir. Bu çalışmalar sonunda hedeflenen, öğrencinin kendisini iyi tanıması ve değişik durumlarla nasıl baş edeceğine kendisinin karar verip uygulamaya geçebilmesidir.

Sınav  Kaygısı
Birçok öğrencinin sınav sırasında yaşadığı kaygının, sınavda sergilenmesi gereken becerileri olumsuz yönde etkilemesi durumudur. Sınav kaygısı kesin olarak belli türlere ayrılmamakla beraber kaynakları ve ortaya çıkış sekilleri açısından farklılıklar gösterebilir. Öğrenci, hazırlığını tam olarak yapamamışsa, kendini başkalarıyla karşılaştırıyorsa, geçmiş sınavlarında başarısız olmuşsa, sınav kaygısı yaşayabilir. Ayrıca öğrenci; çevresindeki önemli kişileri memnun etmeye çalışabilir, onların kendisinden çok şey beklediğini düşünebilir. Sonuç olarak öğrencinin deneyimleri ve inanışları, sınav kaygısının hangi ölçüde ortaya çıkacağını belirleyebilir. 

Sınav kaygısı yaşayan bir öğrenci :

  • Gerçekçi olmayan başarısızlık korkularına sahiptir.
  • Sınavdan çok önce kaygılanmaya başlar ve bu gitgide bir iç huzursuzluguna dönüşür.
  • Kendini sürekli eleştirir, özgüveni azalır.
  • Kimi zaman kaygısını fiziksel belirtilerle de ortaya koyabilir. Örneğin karın ağrısı, hızlı kalp atışları, terleme gibi.
  • Sınav sırasında soruları okuyup anlamada, düşüncelerini organize etmede, önemli kavramları anımsamakta zorlanabilir.
  • Soruları okurken zihninin boşaldığını hissedebilir ve doğru yanıtları sınav bittikten sonra anımsayabilir.

Sınav kaygısı genellikle birkaç olumsuz deneyim ve eleştiri sonucu yavaş yavaş oluşmaya başlar ve bir kısırdöngüye dönüşür. Öğrencinin kaygı düzeyi o kadar yüksek noktalara varabilir ki, sınav başarısı bütün uğraşlarına rağmen düşer ve kendisinin başarısız olacağına dair inancı giderek güçlenir.

Öğrenci, sınav kaygısını azaltmak için kendi kendine ve yakın çevresinin desteğiyle 1-2 ay boyunca çeşitli yöntemler denediği halde, kaygı düzeyinde elle tutulur bir azalma gözlenemiyorsa, bir uzmana başvurmakta yarar vardır. 

Bir öğrenci sınav kaygısının başarısını engellediğini düşünüyorsa şu yolları denemesi önerilir :

  • Konuları günü gününe çalışmak ve bilgileri her şart altında anımsayabilecek kadar iyi bilmek
  • Zamanını iyi kullanmak
  • Sınav konularını sadece bir gece öncesine bırakmamak
  • Düzenli yaptığı çalışmalar sırasında ders notlarından ve kitabından sorular oluşturmak, anahtar sözcüklere odaklanmak, grafikler ve özetler oluşturmak
  • Gergin olan bedenini rahatlatmak için ılık bir duş almak.

Doğru Meslek Seçimi ve Yüksek Hayat Başarısı

Gençlerimizin ilerideki iş hayatlarında başarıyı yakalamaları ve kendi kanatları ile uçabilmeleri hepimizin en büyük arzusudur. Her anne baba çocuklarının yirmili yaşların ortalarına geldiklerinde nasıl biri olacağını içten içe merak eder. Acaba verilen bunca emekten sonra hayatta başarılı, mutlu bir yetişkin olabilecek midir?
Hayatta başarılı olan pek çok insanın sırrı ilgi ve yeteneklerini doğru eşleştirmek ve kişilik yapısına uygun bir eslek seçmektir. Ancak çevremizi biraz incelediğimizde de yanlış eşleştirilen insan sayısının düşündüğünüzden çok fazla olduğunu görürüz.. Dil ve ikna becerisi çok zayıf olan bir satıcı, problem çözme becerisi çok zayıf olan bir psikolog, planlama ve organizasyon sorunu olan bir yönetici asistanı, şişman bir diyetisyen, topu potaya sokamayan bir spor hocası sıklıkla karşılaşabileceğimiz insan manzaralarıdır.
Çocukluktan itibaren her bireyin ilgi ve yetenek alanlarını belirlemek ve doğru yönlendirmek ailenin en önemli sorumluluklarından biridir. Bunun için en doğru yol çocuğun ve gencin hem güçlü zihinsel becerilerini, hem de kişilik özelliklerini bilimsel testlerle belirleyerek ikisinin örtüştüğü meslek dallarını bir uzmanla birlikte saptamaktır. Bu kariyer danışmanlığını çocuk ve genç konusunda uzmanlaşmış psikolojik danışmanlık merkezlerinden alabilirsiniz. Danışmanlık almaya sekiz yaşlarından itibaren başlamanız ve uzmanın önerdiği biçimde dönem dönem devam edeceğiniz danışmanlık görüşmelerini meslek seçimine dek sürdürmeniz en sağlıklı yoldur. Erken yaşlarda alacağınız danışmanlık aynı zamanda çocuğunuza doğru okullar, hobiler, okul dışı aktiviteler, kurslar, eğitimler seçerek onlara güçlü temeller atmanızı sağlayacaktır.
Hatta yanlış veya doğru yapılmış iş hayatı seçimlerinde dahi seçilen işi doğrulamak ya da başka bir mesleği seçmek için manevra yapmak da kariyer danışmanlığında olası bir şeydir. Yapılmış bir hatayı düzeltmek kariyerinin ortasındaki bir kişiyi bile kurtarabilir. Ancak bunu sonradan yapmaktansa, yolun en başından doğru kararlarla doğru hedeflere ilerlemek elbette ki en idealidir.




Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam125
Toplam Ziyaret316145
KİŞİSEL GELİŞİM-MAKALELER