MERSİN   FORUM  ÇÖZÜM   KLİNİK    PSİKOTERAPİ MERKEZİ


                                                  
HASTALIKLAR

KADIN ERKEKTEN NE İSTER ?



KADIN ERKEKTEN NE İSTER ?
KADIN ERKEKTEN NE İSTER ?

Henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: kadın ne ister? 

S. Freud

Her birey kendine özgü ve biriciktir. Her kadın da kendi kültürünün içinde yoğrulmuş bir cinsiyet kimliği değerleri ve istekleri vardır elbet ama yine de Freud bunları tanımlayıp, anlamaya çabalamıştır ve simgesel bir anlatımla bize bazı belli başlı bir sistem aktarmaya çalışmıştır.

CİNSİYET FARKI

Freud kuramında erkeklerdeki “iğdiş edilme kaygılarından” ve kadınlardaki “penis hasedi“ kavramlarından bahsederek, kız çocuğunun gelişiminde en sarsıcı olayın, bazı insanların penisi olduğunu ve kendisinin ona sahip olmadığını fark etmesidir ve bu kız çocuğunun yaşadığı ilk kritik andır der. İleride bir penisi olacağına dair düşünce ile penise sahip olan insanları şanslı görerek penise imrenme yaşar. Penise sahip olamayacağını  (cinsiyetin sürekli ve değişmez oluşunu) yani bu eksikliğin değişmeyecek bir şey olduğunu kavramasıyla penise sahip olma isteğini, bir çocuğa sahip olma arzusu ile değiştirerek ödünler ve erkeklerle ilişki kurarak bunu gerçekleştirmek ister. Kız çocuğu böylelikle annesi ile özdeşim kurar.

Freud’un bu kuramını simgesel bir anlatım olarak düşünürsek burada anlatılmak istenen belki de kültürel bir aktarım olabilir. Aslında penise imrenerek “erkek olma isteği” kültürümüzde erkeksi olarak nitelendirilen güç, cesaret, başarı, bağımsızlık, cinsel özgürlük, eş seçme hakkı, serbest olma isteği gibi her türlü ayrıcalıklığı simgeliyordur.

ANNE İLE REKABET

Freud her iki cins için de ikinci bir kritik dönemi “ödipus karmaşası” ile dile getirmiştir. Bu dönemin anlamı her iki cins için de ileride karşı cins ile daha doyurucu ilişkiler kurmak amacıyla anneden uzaklaşarak, anne ile kurulmuş o bebeksi bağı terk etmektir.  Doğumundan itibaren annesiyle birlikte biricik bir yaşam süren kız çocuğu dişil cinsiyet kimliğini annesi gibi olmak olduğunu düşünür ve annesini örnek alıp onunla özdeşim kurarak ilk ilişkisel benlik gelişimini gerçekleştirir. Bu dönemdeki kız çocuklarının annelerinin topuklu ayakkabılarını giydiği, onun rujlarını sürdüğü gözlemlenmektedir. Aynı zamanlarda annesinden ayrılarak, ilgi ve sevgisini annesinden farklı olan babasına yönlendirir. Bu aynı zamanda bir ayrılma, birey olma çabasının bir görünümüdür. Bu durum kız çocuğu için aşılması zor bir durumu ortaya çıkarır. Aynı erkeği seven iki kadın olması kız çocuğuna kendisini annesi ile rekabet içinde hissettirir.  Bu rekabet aynı zamanda annenin bakım, sevgi ve ilgisini kaybetme kaygısını beraberinde getirir. Bu durum ileride kadınların birbiri ile açıkça rekabete girmekten kaçınmalarının, ya da örtük bir şekilde rekabet etmelerinin temelini atan bilinç dışı bir şekillenmedir.

BABANIN BÜYÜKLÜĞÜ

İkinci bir zorluk ise sevgi nesnesi olarak babayı seçmiş bir kız çocuğunun kendi bedeni ile babasının devasa bedenini karşılaştırdığında yaşadığı zedelenme, zarar görme korkusudur. Özellikle Karen Horney, kadınların tecavüzle ile ilgili korkularının temelini ödipal süreçte kız çocuğu ile babası arasındaki bu eşitsizliğe bağlar. Aynı zamanda babaya duyulan bu aşk, bazen bilinçdışına büyük bir suçluluk ve akabinde cezalandırılma düşüncesini yerleştirir. Kadınların ileriki yaşlarda cinsellikte mazoşist eğilimleri bunun bir yansımasıdır.

Freud’un anlattığı gibi, kız çocuğunun yaşadığı bu karmaşa açık ve bilinçli bir şekilde dile getirilerek yaşanmasa da bilinç dışında döngü bu şekilde oluşmaktadır. Çocuğun burada yaşadığı aslında yetişkinlikte kuracağı ilişkilerin bir simülasyon çalışması gibidir.

KOCAM ANNEM GİBİ Mİ BABAM GİBİ Mİ OLSUN?

Burada kız çocuğunun yaşadığı ikilem yani annenin bakımını ve ilgisini ve babanın aşkını aynı anda istemesi ve birini alırsa diğerini kaybedeceği kaygısı ve aşık olduğu babası tarafından zarar göreceği korkusu belki de ileriki yaşlarda kadınların erkeklerle olan ilişkisinde önce güvenliği, bakımı, sevgiyi arayıp bunu garantiledikten sonra aşklarını ve cinselliklerini yaşayabilir olmalarının açıklamasını bize yapmaktadır. Bu ikilem ergenlikte yeniden canlanır ve ergenlikteki kız çocukları erkeklerin şefkatli mi yoksa canavar mı oldukları konusunda çok kafa yorarlar.

 

Klinik Psikolog Nihan Dikme

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam77
Toplam Ziyaret316242
KİŞİSEL GELİŞİM-MAKALELER