MERSİN   FORUM  ÇÖZÜM   KLİNİK    PSİKOTERAPİ MERKEZİ


                                                  
HASTALIKLAR

ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI

ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI

 Bağımlılığı kısaca tanımlayacak olursak; kişi bir maddenin, nesnenin ya da etkinliğin yaşamını ve sağlığını olumsuz etkilediğinin farkında olmasına rağmen bu eyleme devam etmesidir. Bağımlı davranış nikotin, alkol ya da kokain gibi maddelerin kullanımını içerebilir. Bağımlı davranış Amerikan toplumunun karşı karşıya olduğu en yaygın akıl hastalığı sorunlarından biridir.

Aşağıdaki şu ayırımlar madde bağlamlılığının anlaşılması için önemlidir:

-Madde kullanımı genel olarak, kullanım sonrası tehlikeli davranışlara ya da sosyal, psikolojik, mesleki ve sağlıkla ilgili sürekli bir sorun yaşamasına rağmen sürekli kullanıma neden olan maddenin patolojik kullanımını içerir.

- Madde bağımlılığı madde kullanımı bozukluklarının daha ağır biçimlerini içerir ve genellikle istenen etkilerin ortaya çıkması için artan oranlarda kullanım gereksinimi söz konusudur. Bu bozukluklarda bağımlılık, kişinin bir uyuşturucu maddeye tolerans göstereceği veya maddeye ulaşamadığı durumda yoksunluk belirtileri sergileyeceği anlamına gelir.

- Tolerans arzulanan etkilerin sağlanması için daha fazla maddeye gereksinim duyulması, bedende yaşanan ve metabolizmanın hızını etkileyen biyokimyasal değişimlerden ve maddenin bünyeden atılmasından kaynaklanır.

-Yoksunluk, maddeden yoksun kalındığında ortaya çıkan terleme, titreme ve gerginlik gibi fiziksel belirtilerdir.

                                                                              ALKOL BAĞIMLILIĞI

   Alkol kullanımı ve bağımlılığı günümüzde en önemli sorunlardan biridir. Aşırı alkol tüketiminin kullanıcıların, ailelerinin ve yakın çevresinin üzerindeki çok yıkıcı etkisi nedeniyle psikiyatrik bozukluklar arasında en zarar verici olanlardan biridir. Aşırı alkol kullanımının ortaya çıkardığı zararlı etkiler çok çeşitlidir. Ağır içici; yaralanma eğilimi, evlilikte geçimsizlik ve eş şiddetine maruz kalma ile bağlantılıdır.

   Aşırı alkol kullanımı şiddetli zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzun süre aşırı içki içenlerde ‘’alkol yoksunluğu deliryumu’’ olarak adlandırılan bir tepki oluşabilir. Bu reaksiyon uzun süren aşırı içki içme döneminden sonra çekilen yoksunluk sırasında ortaya çıkar. Alkol yoksunluğu deliryumu belirtileri;

  1. Zaman ve yerde yönelim bozukluğu örneğin; hastaneyi kilise zannetmek
  2. Özellikle yılan, fare ve hamam böceği gibi küçük ve hızlı hareket eden hayvanlarla ilgili halüsinasyonlar
  3. Bu hayvanların korkutucu bir şekilde biçim, büyüklük ve renk değiştirmesi sonucunda ortaya çıkan akut korku
  4. Elde, dilde ve dudaklarda belirgin titremeler, terleme, ateş, hızlı ve zayıf kalp atışları, dilde pamuklanma ve kötü kokulu nefes gibi semptomlardır.

 

  Deliryum tipik olarak 3 ile 6 gün sürer ve genellikle hezeyanları derin bir uyku izler. Kişi uyandığında olası hafif bir pişmanlık dışında yalnızca birkaç belirti kalır. Kişi bu durumdan son derece korkmuş olduğundan birkaç hafta ya da ay boyunca içki içmez fakat genellikle içme davranışı yeniden başlar ve bunu da yeni bir nöbetle birlikte hastaneye kaldırılma izler. Kasılma, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların neden olduğu ’yoksunluk deliryumu’ kaynaklı ölümlerin yaşanması olasıdır.

  Alkolle bağlantılı bir diğer psikoz da ‘’sürekli alkol bozukluğu’’ dur. En öne çıkan belirti bellek eksikliğidir ve buna öykü uydurma eşlik edebilir. Bu bozukluğu sergileyenler az önce gördükleri resim, yüz, oda ve diğer nesneleri tanıdık gelmelerine karşın tanıyamazlar. Bu hastalarda planlama yetersizliği, entelektüel yeteneklerde düşüş ve yargı yeteneğinde bozulmalar gibi bilişsel bozulmalar görülür. Belleklerindeki rahatsızlık da yeni bağlantılar kurma yeteneklerini yitirmiş olmaları ile ilişkilidir. Bu tip reaksiyonlar genellikle uzun süredir alkol kullananlarda, uzun yıllar boyunca aşırı içmenin sonucunda ortaya çıkar.

   Ergenler, içkiye akranları arasındaki popülerlik ve kabullenilme düzeylerinin artması beklentisiyle başlar. Sosyal yarar beklentileri de ergenlerde içkiye başlama kararını etkileyebilir. Yetişkinlerde ise; ilişkilerdeki yakınlık ve destekleyicilik düzeyi düşük olanların, daha olumlu ilişkileri olan yakın çiftlere oranla üzüntü ve düşmanca tavırlar yaşanmasının ardından içki içme eğilimi daha yüksektir.

                                             Alkole bağlı bozuklukların tedavisi

  Genellikle kullanılan tedaviler; alkolden arındırma, fiziksel rehabilitasyon, alkol kullanma davranışının denetim altına alınması, kişinin alkol olmadan hayatındaki problemlerle başa çıkabileceğini ve daha ödüllendirici bir yaşam sürebileceğini kabullenmesini sağlama tedavi şekilleridir.

  Tedavi sırasında çevrenin desteği alkol bağımlısının daha çabuk iyileşmesi bakımından önemlidir. Ayrıca kişinin çevresindeki kişiler yanında alkol kullanmaya devam ederse bu tedaviyi olumsuz etkiler ve kişinin tekrar alkol kullanmasına sebep olabilir. Bu sebeple tedavi gören kişi alkol kullanılan ortamlardan uzak durmalı, gerekirse arkadaş ortamını değiştirmelidir.

Psikolog Duygu Yakupoğlu

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam66
Toplam Ziyaret340105
KİŞİSEL GELİŞİM-MAKALELER