MERSİN   FORUM  ÇÖZÜM   KLİNİK    PSİKOTERAPİ MERKEZİ

Alkol mizaç değiştiren bir madde olarak tüm insanlık tarihinde öteden beri yaygın olarak kötüye kullanılan ve giderek te tüketimi artan bir maddedir. Sosyal ilişkilerdeki suskunlukları, gerginlikleri gideren, kişiye geçici de olsa güven veren, bunaltı ve sıkıntıları yatıştıran farmakolojik bir madde olarak alkol günümüzde ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımızdadır.

Alkolizm çok yönlü ve çok nedenli bir hastalıktır. Kalıtımsal yatkınlığın yanı sıra, sosyal ve kültürel etkilenmeler ve özel kişilik yapısı hastalığın oluşumunda birbiriyle etkileşen faktörlerdir. Aslında alkolizmin genel bir tanımını yapmak mümkün değildir. Ancak uzmanlar arasında genel olarak kabul edilen görüşü şöyle tanımlayabiliriz: Kişinin sağlığını, işini, aile ilişkilerini önemli ölçüde aksatacak sıklıkta ve yoğunlukta alkol kullanma alkolizmdir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi, her gün az miktarda, hayatını ve sağlığını etkilemeden alkol alanlar alkolik olarak kabul edilmezler. Bunlara bizim ülkemizde "akşamcı" denir. Akşamları bir iki kadeh içki içer, ne sağlığını, ne işini, ne ailesini ne de her tür ilişkisini alkol kötü etkilemez. Ama öyleleri vardır ki, her akşam içmez ama içince o kadar çok içer ki, karakteri değişir, çevresini huzursuz eder, işini olumsuz etkiler, sağlığı bozulur. İşte bunlar hakiki alkoliklerdir. Bu gruba giren insanlar genelde bunu inkar etme eğilimindedirler. İçki içmeden durabildiklerini söyleyerek, bu tanıma girmediklerini iddia ederler. Bu kişiler özellikle ülkemizde Ramazan aylarında içki içmediklerini buna kanıt olarak gösterirler. Halbuki kişi ayda birkaç gün bile içki içse, yukarıda belirtilen özellikleri taşıyorsa alkoliktir.